2 Eylül 2011 Cuma

İsrail’e Türkiye’nin Sert Tavrı


2010 Mavi Marmara olayından sonra İsrail’in Türkiye’den özür dilmemesi üzerine aramızda çıkan gerginlik dış politikamızda da kendini aynı boyutta gösteriyor diplomatik ilişkilerin seviyesi indirildi ve askeri anlaşmalarımızda askıya alındı. Anlam veremediğim uluslararası sularda insani yardım gemisini vurmakla beraber hiçbir şey olmamış gibi bir tavır takınmaları üstüne üstün de özür dilemeyeceklerini söylemeleri sanki yaptıkları marifetmiş gibi… Hem de gördüğümüz gibi işledikleri suç basit bir suç değil insani yardım amaçlı Gazze’ye giden sivilleri öldürdüler. Hukuki boyutu da tartışılmaz bir gerçek her bakımdan haklıyız

1 Eylül 2011 Perşembe

Geleceği Yönetmek Mümkün..

Hepimizin çevresinde dünyanın gelişmiş ülkelerine gitmiş tanıdıklarımız,arkadaşlarımız vardır.Fark etmişseniz bir çoğu gittikleri yerlerden,yönetim biçimlerinden,mimarilerinden ya da bunun gibi çeşitli faktörlerden etkilenirler,bunları sıklıkla dile getirirler. 


Osmanlı imparatorluğu da yıkılma aşamasına girmeden bir süre önce batı dünyasında yaşanan yenilik ve değişiklikleri saptayarak benimsemeleri amacıyla oralara öğrenciler göndermiştir.Bu öğrenciler 'jön Türk' olarak adlandırılmışlardır.Çoğunluğu batı dünyasının kültürel ezgilerini de benimseyerek dönmüşlerdir. Peki biz bunu başaramazmıyız?

Dünya Barış Gününüz Kutlu Olsun !.. (mu) ? . .

İşin içerisine Dünya kelimesini kattığınızda , insanlar arasında dünya kelimesinin kattığı güçle birlikte daha cezbedici bir durum ortaya çıkar sanki. Artık olaylar ulusallıktan öte çıkar ve evrensel boyut kazandığı için tüm insanlığı ilgilendirir oluverir.. Düşündüğünüz zaman ne kadar da cafcaflı bir durum değil mi ?.. Örneğin bugün dünya barış günü yani tüm dünyanın ortak duyguları paylaştığı Barışın simgesellikten öte geçemediği gün . Her zaman gerek hayata bakış açımda gerekse de yazılarımda dile getirmeye çalıştığım şeylerden biri de iyiliğin ve güzelliğin kazandığı yeni bir dünya düzenidir. Bu şu an için pek mümkün olmasa da dileklerimizi diri tutmakta fayda var.. öncelikle Dünya Barış Gününüz kutlu olsun ..

Sivilleşme Ölü Doğuyor

Son 3 yılın belki de en çok kullanılan kelimesi ; Sivilleşme olmuştur. Peki nedir bu sivilleşme ? Bizim ülkemiz askeri bir düzende midir? Mesela TRT'nin başında bir albay, Meteoroloji işlerinin başında bir Tuğgeneral vardı da bizim mi haberimiz yoktu? Burada sivilleşme olarak bahsedilen olgu, ülke'de Genelkurmay Başkanlığının bazı konularda son söz sahibi olmasını engellemektir.Bu sivil yönetimin en doğal isteğidir..Peki bunun yolu 'Ergenekon,Balyoz,Amirallere Suikast,İnternet Andıcı' gibi davalar ile suçluluğu ispatlanmamış muvazzaf ve emekli yüzlerce TSK personelini cezaevlerine'mi göndermektir?

31 Ağustos 2011 Çarşamba

Nicolas Sarkozy’nin İran Tehtidi

Nükleer silah üretiminin artması Dünyamızca barışın tehdit de olduğunu göstermekle beraber bazı azınlık gruplarca soğuk savaştan ders alan ülkelerin de uslu kalmasına neden olduğu gerekçesini barındırıyor. Nükleer silah ne kadar insani boyutta desek ? Hepimiz biliriz zararlarını ama her şekilde de olmazsa olmazdır.
İran’ın Nükleer programı hakkında biraz bilgi verip gündemdeki haberi bu doğrultuda anlatmamın daha iyi olacağı kanaatindeyim. İran’da Nükleer Program, 1950’lerde Barış için Atom bir parçası olarak ABD yardımıyla başlamıştır.1979 da Şah rejimini deviren İslami devrime kadar sürüp belli bir süreden sonra batı desteğiyle azda olsa canlanan İran nükleer programında, uranyum madeni, bir nükleer reaktör ve bir uranyum zenginleştirme merkezi içeren uranyum işleme yapılarından oluşmaktadır. Nükleer Santral üretmek için 2008 yılında harekete geçse de hedefine tam olarak ulaşamamışsa da vazgeçmemiştir.

Anadolu İhtilali Yazı Dizisi-9

Cumhuriyetin devraldığı miras : 13 milyon nüfus,ilkel bir tarım,sıfıra yakın sanayi,madenlerin büyük çoğunluğu,limanlar ve var olan demiryolları yabancı şirketlerin yönetiminde.153 ortaokul ve lise,sadece 1 üniversite var.Halkın yalnız %7 si okur-yazar,bu oran kadınlarda %1 bile değil.Ortaokullarda 543,liselerde sadece 230 kız öğrenci bulunuyor.Ekonomik bakımdan yarı sömürge.Kişi başına gelir 4 lira,kişi başı ortalama kamu harcaması 50 kuruş.Alt yapı akla gelebilecek her alanda yetersiz.Bilim hayatı ve düşünce yok sayılabilecek düzeyde.Anadolu araştırmayan,nakilci ve yetersiz medreselerin elinde.Her yanında tarikatlar,dergahlar,tekkeler

30 Ağustos 2011 Salı

Sizin Atatürk'ünüz Hangisi?

Mustafa Kemal Atatürk..
Kurtuluş savaşını gerçekleştiren,dünyanın en büyük lideri..
Kurtuluş savaşının gerçekleşmesine ön ayak olan biri..
Aslında çok dindar bir lider,Balıkesir Hutbesini okumadınız mı yahu? Ya meclisi cuma namazından sonra açması?
Dini inançları zayıf materyalist bir lider..
Resmen ülkücü biri,Ziya Gökalp'ten ilham aldım diyor daha ne desin?
Kesinlikle sosyalist bir devrimci,sovyetler yoksa niye yardım etsin? peki ya halkçılık,devrimcilik ne oluyor?

BEŞŞAR ESAD 'IN ÜZERİNDEKİ BASKILAR ARTTI


Dış politikamızda gündemde olan Suriye de; gerek devlet karşıtı protestocuların ve gazetecilerin tutuklanması, devlet ve halk arası iletişimin kopuk olması bunun üzerine bizimle arasının bir ileri bir geri adımlarla pek dengeli olmaması ve demokrasiye geçiş adına pek gelişme göstermemesi söz konusuydu. Hepsinin üzerine Cumhurbaşkanımız Abdullah Gül’ün “güvenimiz kalmadı” sözü ikili ilişkileri dışında da yurt dışında büyük tepkiye neden oldu.
New York Times gaztesi , “Türk Lideri, Esad’a Güvenini Kaybettiğini Söylüyor” başlığını kullandığı haberinde Suriye rejiminin şiddeti sonlandırmasını sağlamak için aylarca yapılan çabaların ardından Cumhurbaşkanı Gül’ün, Şam’daki yönetiine güvenini kaybettiğini söylediğini ancak, Devlet Başkanı Beşşar Esad’ı iktidarı bırakması çağrısında bulunmadığını kaydetti.

30 Ağustos

Bugün 30 ağustos zafer bayramı, aynı zamanda da 11 ayın sultanı ramazan bayramının birinci günü. Bu iki bayramı da , kadınıyla çocuğuyla , genciyle yaşlısıyla hep birlikte kutluyoruz ..
Bayramların bir özelliği vardır hep iyi dileklerde bulunulur...Öncelikle ben de bu çifte bayramda çifte mutlululuğun en güzelinin yaşanmasını diliyorum. Adet yerini bulsun diye !. ama bakıyorum ki sadece dilemekle kalıyorum!.. çünkü normal hayattaki sistem aynen devam etmekte ve hiç bir değişiklik olmamakta o zaman tüm bu iyi dilekler laftan ve yazıdan ibaret Kalıyorlar..

29 Ağustos 2011 Pazartesi

Sivilleşme

Son yıllarda herkesin ağzında bu kelime kimi zaman doğru yerde doğru zamanda kimi zaman ise yersiz kullanımlarla hep gündemimizde. Avrupa Birliği uyum süreci çerçevesinde daha çok gündemde kalacağı da aşikâr.
İlk olarak bundan birkaç yıl önce gündeme gelen Türk Silahlı Kuvvetlerinin Milli Savunma Bakanlığına bağlanması ile ortaya atıldı. Daha sonra geçtiğimiz yıllarda yaşanan Yüksek Askeri Şura da sivilleşme ilk sinyallerini verdi. Başbakanın sivil iradenin istediği komutanlara görev vermesi yaş krizi olarak gündeme düştü herkes hatırlayacaktır. Bu kimine göre tasfiye kimine göre kadrolaşma benim gibi düşünenlere göre ise sivilleşmeydi. O tartışmalar başka yazıya konu olacak kadar geniş çaplı ele alınabilir.

Anadolu İhtilali Yazı Dizisi-8

Sevgili okurlarım M.Kemal Atatürk'ü anlatırken sıkça yapılan hatalardan birisi de, sanki onun Cumhuriyet ilan etmesinin şart olduğu,başka bir yolu bulunmadığı gibi bir algının verilmesidir..Halbuki bu büyük bir yanılsamadan başka bir şey değildir.Keza M.Kemal Paşa'nın önünde birden çok seçenek ve keyfi yönetim imkanları da bulunmaktadır.. Emre Kongar'ın 'Tarihimizle Yüzleşmek' adlı eserinden sıkça alıntılar yapıp, bu seçenekleri ele alacağım yazım umarım bu konu'da ki düşüncelerinize yeni ufuklar katabilir.. 

Türkiye'nin Anayasal Ve Demokratik Gelişimi -5

14 Mayıs 1950’de çok partili sisteme geçişin en önemli dönemeci olan milletvekili genel seçimleri yapılmıştır. Türk ulusu verdiği oylar ile iktidarı değiştirmiştir.1950 döneminde Demokrat Partinin üstün bir çoğunluk elde etmesiyle Türkiye’de Demokratik sistem tam bir işlerlik kazanmıştır. İktidar seçimler sonucunda ve barışçıl bir yöntemle değişmiştir.
1950-1960 arasında Türkiye’nin siyasî hayatına damgasını vuran Demokrat Parti dönemi, uygulanan değişik politikalarla birkaç evrede geçmiştir. Önce 1954’e kadar süren bir liberalleşme dönemi yaşamıştır. Bu dönemin temel bir özelliği, 1950’ye kadar biriktirilen bütün rezervler kullanılarak ve başta ABD olmak üzere Batı ülkelerinden kalkınma yardımı alınarak ülkenin bir ekonomik refah dönemi geçirmesi sağlanmıştır. Ancak bu dönem çok uzun sürmemiştir. Ayrıca oldukça plânsız kullanılan kaynaklar tükenince ekonomik darboğazlar başlamıştır. Doğal olarak siyasal ve toplumsal yaşamı da etkileyen bu dönem yeni düzenlemeleri gerektirmiştir. Nitekim 1950’de özgürlükçü bir siyasal ve toplumsal düzenin savunucusu ve uygulayıcısı olarak işe başlayan Demokrat Parti, sert muhalefetinde etkisiyle 1954’den itibaren katı ve kısıtlayıcı bir tutum içine girmiştir. Buna karşılık muhalefet partileri birleşme kararı almışlardır. Bu girişimi engelleyen ve seçimleri bir yıl öne alan Demokrat Parti yönetimi, 27 Ekim 1957 genel seçimlerinde ilk defa olarak muhalefetin toplam oyunu aşamamıştır.

Güzel Ülkemin Hali Yönetim Ekibi ( Bülent Ecevit'e veda)



Güzel Ülkemin Hali Yönetim Ekibi

28 Ağustos 2011 Pazar

Anadolu İhtilali Yazı Dizisi-7

'Nemiz varsa, eğer bağımsız bir devlet kurmuşsak, hür vatandaşlar olmuşsak, şerefli insanlar gibi dolaşıyorsak, yurdumuzu Batının pençesinden, vicdanımızı ve düşüncemizi Doğunun pençesinden kurtarmışsak, şu denizlere bizim diye bakıyor, bu topraklarda ana bağrının sıcaklığını duyuyorsak, belki nefes alıyorsak, hepsini her şeyi ona borçluyuz' .. diyordu 30 Ağustos Zaferi için Falih Rıfkı Atay.. Bir Millet ateşle imtihan edilmiş ancak bu mücadele'den alnının akıyla çıkmıştı..İzmir'de neredeyse bütün kadınlar boyunlarındaki madolyonlara M.Kemal Paşa'nın resimlerini koymuşlardı..Paşa,namuslarını söz verdiği gibi kurtarmıştı.. Düşmanı Milletin Harim-i İsmetinde boğmuştu..9 Eylül günü İzmir Türk Tarihi'nin en heyecanlı günlerinden birini yaşıyordu.Akın akın Ordumuz İzmir'e akıyor, süvariler ile piyadeler daha önce varmak için birbirleriyle yarışıyorlardı..

Balkan Türkleri ve Macarlar

Balkan Türkleri, Türk Dünyası’nın diğer bölgelerinden farksız işkencelere maruz kalmıştır. Bunların en önemlisi, Bulgaristan’da yaşayan Türklerin, yıllarca maruz kaldığı sıkıntılı yaşamdır. Bugün Bulgaristan asimilasyon politikasını bir nebze olsun azaltmıştır. Ancak, hiçbir şekilde Türk düşmanlığından vazgeçmemiştir. Geçtiğimiz yıllarda meydana gelen Türklere ait balıkçı teknelerini kurşunlamaları da buna güzel bir örnektir.
Gelelim Macarlara, Nihal Atsız onlardan ” kardeş Macarlar ” şeklinde bahseder. Öyledirler.
Özellikle resmi tarih kitaplarının saçma dayatmaları vardır. Örneğin Hıristiyan olan Türk, kısa sürede asimile olmaya mahkûmdur, en iyi Türk Müslüman Türk’tür gibi…
Ancak Macar Türkleri ve Gagavuz Türkleri bu saçma dayatmayı bitirebilecek kapasitede kanıtlardır.
Macarlar Türk olduklarını unutmamıştır. Dünya’da ilk Türkoloji bölümünün açıldığı, ilk Turan dergisinin çıkarıldığı ülke Macaristan’dır.

Esad'ın Gazeteciler Reformu



Beşşar Esad ülkesinde 5 aydır süren devlet karşıtı protestolara karşı takındığı tutum Dünyaca hoş karşılanmamıştı. Esad’da yeni reform kararı almış bu yeni basın kanunuyla beraber artık gazeteciler tutuklanması yasaklanmış.
Gazeteciler Birliği başkanı Elias Murad, “yeni kanunun gazetecilerin hapse girmesine neden olan sebepleri kısmen hafiflettiğini” belirtti.

Karabağ ve Azerbaycan

Karabağ sorunu denildiğinde akla hemen Hocalı katliamı gelir. Bu katliam, Rus ve Ermeni tarihinin en iğrenç noktasıdır. İki Millet’in, birlikte nasıl çirkinlikler yapabileceklerinin kanıtıdır.
Karabağ’da, onca katliam ve uluslararası hukuk gibi bir kavramın hiçe sayılarak hukuk dışı hareketler yapılmasına rağmen Azeri Türklerinin nüfusu az değildir. Hocalı katliamını biraz detaylandıralım. Ondan sonra bahsettiğim gibi ne kadar çirkinleştiklerini görelim;

27 Ağustos 2011 Cumartesi

Kendine Özelleştirme



20 Mayıs 1933 tarihli 2186 sayılı kanunla kurulan ve ilk adı Havayolları Devlet İşletme İdaresi olan THY,gelişen teknoloji ve uçma konusunda tedirginliği azalan insan sayısının artmasıyla beraber son yılllarda büyük şıçrama gösterdi.Sadece ülkemizde tanınmakla yetinmedi avrupada dev futbol kuluplerinin sponsoru olarak avrupa açılımınıda yaptı ve sponsor olduğu takımların gösterdiği başarılara bakarsak iyi sponsorluk anlaşmaları imzaladığını söyleyebiliriz.Bu sponsorluklarında etkisinden olsa gerek THY, dünya havacılık oscarlarını dağıtan skytrax tarafından 2011 Avrupa ve Güney Avrupa'nın en iyi havayolu ödülüne layık oldu.Kadrosuna kattığı yeni uçak filoları ve müşteri memnuniyetini ön planda tutarak yaptığı çalışmalar sonucu yolcu sayısı 20011 verileri itibariyle 14,8 milyon kişiye çıkardı.

Türkiye'nin Anayasal Ve Demokratik Gelişimi -4

İKİNCİ ÇOK PARTİLİ SİSTEM DENEMESİ
1929 yılında başlayan ekonomik bunalımdan Türkiye’de zarar görmüştü. Halkın çektiği sıkıntı, yoksulluk devam etmiş aynı zamanda diğer bir faktörse tek partinin de sıkıntıları ortadaydı. Hükümet denetilmeli,yeni imkanlar bulunarak çözüm yolu bulup sıkıntılar çözülmeliydi.
CHF’nin karşısına bir muhalefet partisinin olması zorunlu bir hal almış.Bunun üzerine Mustafa Kemal Paşa,CHP’nin ileri gelenlerinden ve o ana kadar hükümet düzeyinde bakanlık ve Başbakanlık gibi görevler yapmış olan ve o esnada Paris Büyükelçiliği görevinde bulunan Fethi Bey ile yeni bir parti kurulması için temasa geçmişti.Temaslar kurulduktan sonra, 12 Ağustos 1930’da İstanbul’da Fethi Beyin başkanlığında Serbest Cumhuriyet Fırkası kurulmuştu,partinin laik bir yapıda olacağı karşılıklı olarak kabul görmüştü.İkinci olarak çok partili hayatı denemek isteyip demokrasiye dair geri attığımız adımı tekrar ileri atmış bulunmaktayız.

İstanbul..


İstanbul'un yeri benim için çok özeldir.Dünya'da uğruna bu kadar kavga verilen,bu kadar paylaşılamayan ve bu kadar önemli başka bir şehir daha var mıdır? zannetmiyorum.Bu şehir aynı zamanda iki yüzlüdür,gezmeye gelenler genelde Taksim,Sultanahmet,Ortaköy,Beşiktaş gibi şehrin en güzel yerlerini gezdiği için İstanbul'un diğer yüzünü görmezler.İstanbul'un diğer yüzünü yalnızca İstanbul'da yaşayanlar görebilir.

26 Ağustos 2011 Cuma

Tehdit İran (!)

Ülke olarak gündemimiz o kadar yoğunki yurdum insanı bazen gelişmeleri takip etmekde zorlanıyor. Şike dalgası, terör, tele kulak, Suriye derken önemli bazı konular gözden kaçıyor çoğu zaman da kaçırılıyor.
Bunlardan bir tanesi de geçen hafta gerçekleşen ve birçoğumuzun haberi bile olmayan Amerikan malı ‘patriot’ füzelerinin İran tehdidine karşı ülkemize yerleştirilmesine karar verilen anlaşma. Gizlilikle yürütülen görüşmeler sonucu; "Türkiye'ye, Amerikan yapımı Patriot Füzeleri yerleştirilmesi" ile "füze sistemine sahip Amerikan savaş gemilerinin Akdeniz ve Karadeniz'de konuşlandırılması" kararlaştırıldı.

Türkiye'de 68 Olayları (2)


Deniz Gezmiş ve arkadaşlarının Anadolu'ya geçmek üzereyken yakalanması devrimciler üzerinde büyük bir moral bozukluğu yarattı.12 Mart cuntası sol hareketlere kesinlikle sıcak bakmıyor ve solun kökünü tümüyle kazımak istiyordu.9 Mart'ta sol bir cunta son engellenmiş ve sağ eğilimli subaylar 12 Mart 1971'de Cumhurbaşkanı Cevdet Sunay'a bir muhtıra vererek hükümeti istifaya zorlamıştı

Anadolu İhtilali Yazı Dizisi-6

Sakarya Nehri'nin Doğusuna çekilen Türk Ordusu, M.Kemal Paşa'nın Başkomutan yetkileri ile donatılması sonucu büyük moral kazanmıştı..Ordu'da bulunan rütbeli subaylar,Paşa'nın askeri dehasına güveniyorlardı.O günlerde M.Kemal Paşa ile ilgili en önemli tespiti Dr.Rıza Nur Bey yapmıştır ; 'M.Kemal Paşa'yı gördükçe Türk'ün maneviyatı artıyor..! '

Başbakanın En Önemli İcraatı

Köprüler'mi? Hayır; Özal, o köprülerin çok daha sağlamlarını yapmıştı.. Boğaz'da bile var..


Yollar'mı? Hayır ; yol arıyorsanız Menderese gidin..


Barajlar'mı? Hayır ; bu ülkede içilen her damla su'da Demirel'e şükredenlerin sayısı Ak Parti'ye oy veren sayısından fazladır..İnanmıyorsanız düşün Anadolu yollarına..

Hrant Dink Cinayetinde Son Gelişme


Ermeni Soykırımı diye bir şey ağızlarda dolanıp gider bunla kalmayıp Dünyaca da bizi karalamak için ön görülen bir görüş bir senaryo olduğunu düşünüyorum üstelik katliam yapan biz olmadığımız gibi aynı zamanda ciddi anlamda katledildiğimiz gerçeği de vardır. Bunun üzerine nedense ülkemizde ermeni asıllı Türkiye yurttaşı olan Hrant Dink 19 Ocak 2007′de Şişli Halaskargazi caddesi üzerindeki Agos Gazetesi’nin çıkışında 14.54’de yakın mesafeden yapılan 3 el silah atışıyla Ogün Samast tarafından öldürülür.Bütün bu soykırım iddialarıyla birlikte ermeni asıllı bir Türk yurttaşının öldürülmesi şüpheler uyandırmıyor mu sanki birileri bir şeyleri planlamış ve uygulamaya geçmiş gibi…

MHP ve Ülkücü Oluşum-3

Alparslan Türkeş'in vefatından sonra 18 Mayıs 1997'de yapılan Olağanüstü Kongre'de sonuç alınamadığı için 6 Temmuz 1997'de ikinci Olağanüstü Kongre toplanmıştır. Bu Kongre'de Devlet Bahçeli, delegelerin büyük bir çoğunluğunun desteğini alarak Alparslan Türkeş'ten sonra MHP'nin ikinci Genel Başkanı olmuştur. Geçiş süreci, 13 Kasım 1997'de yapılan olağan kongre ile tamamlanmış; Devlet Bahçeli yeniden MHP'nin genel başkanı seçilmiştir.

25 Ağustos 2011 Perşembe

Türkiye-Suriye İlişkileri ve İran


En uzun sınırımız olan Suriye sınırının ötesinde bugünlerde silahlar konuşur oldu.Arap baharı adı verilen yeni orta doğu planından Suriye de payını almış gibi görünüyor.Peki Türkiye ile Suriye arasında ki ilişkiler nasıl gelişecek?
Kurtuluş Savaşının ilk yıllarından günümüze ilişkilerimize bakacak olursak savaşın devam ettiği yıllarda Suriye halkının "bizi de kendi topraklarınıza katın" dediği ancak zaten kısıtlı olan ülkemiz kaynaklarının böyle bir şeye elvermemesinden Suriye halkının kendi devletini kurduğu söylenir.Devlet olarak kurulduktan sonra aramızda Hatay sorununun çıktığını ve bu sorunun referandumla çözülmesine rağmen hala da haritalarında Hatay'ın Suriye toprağı olarak göründüğünü unutacak değiliz

Hikaye Olmuş Gerçekler

Gerçek nedir sizce?sadece yaşanılan ve beş duyu organıyla algılanabilen şeyler mi?yoksa duyduğunuz yada okuduğunuzda kalbinizde bir noktaya dokunabilen söylemler mi?

Kime göre gerçek kime göre yalan olduğunu algılayamadığımız şu günlerde menfaati olan kişiler yanlışlara bile doğru sahte olanlara bile gerçek diyebiliyorlar.

Kaset Skandalları

Ağustos 2006 'da gazeteci ve haber spikeri Ali Kırca'nın 'seks kasedinin' çıkmasıyla Türkiye o güne kadar uzak olduğu bir olay ile karşılaşacaktı ; ' Özel hayatın izlenmesi ve medya vasıtası ile izlettirilmesi..' O günlerde bu olayın üzerine çok fazla gidilmemiş olduğu için ileride ne gibi sıkıntılar çıkabileceği kestirilememiştir.. Ali Kırca zedelenen itibarı ile yola devam etsede herkes o kadar şanslı olamayacaktı.

Yaşam Mücadelesi

Hayatta kalabilmek ,kendi düzenini kurabilmek zordur.Kimi insan vardır bunu çok iyi gerçekleştirmiş kimi insan vardır bu yarışı kaybetmiş.Ama herkesin ortak bir hedefi vardır hayatta kalabilmek.

İnsanlar bir düzen oturtmuşlar hayatlarına sabah kalkıp işe gitmek ,işten çıkıp eve gelmek bazen alışveriş yapmak sonra yemek ve uyku.O kadar sıradan olmuş ki yaşadıkları şeyler ,kurulu bir saatten farksız olmuşlar.Ne günaydın deyip selam vermek kalmış,ne eş dost akrabaları ziyaret etmek kalmış nede hayatın güzelliklerinden zevk almak.

Türkiye'de 68 Olayları (1)

Soğuk Savaşın en sert yıllarında dünyanın iki kutuplu bu yapısında,tüm dünyada gençlerin özgürlük,eşitlik gibi sloganlarla sokaklara döküldüğü,isyan ateşinin en yüksek perdeden yandığı bir dönemdir ki dünyaya damgasını vurmuştur 68'liler.

Olaylar Fransa'da 1967 yılında başlıyordu.ABD'nin Vietnamı işgalini protesto eden binlerce sol görüşlü genç kendi aralarında bir dayanışma oluşturmuştu ayrıca De Gaulle'nin Milli Eğitim Bakanının hazırladığı eğitimde reform planı öğrencileri protesto hareketlerine sevketmişti

Anadolu İhtilali Yazı Dizisi-5

Yunanistan,İnönü Savaşlarından sonra kaybolan imajını kurtarmak ve Sevr Antlaşmasını Ankara'ya daha da güçlenmeden uygulatmak için yeniden planlamaya koyulmuştu..Yunan Genelkurmayının izlediği yeni strateji gereği ülke seferberlik ilan etmiş,varını yoğunu Ordu'ya yatırmıştı.. Yunanistan tarihinin en güçlü Ordusu kuruluyor,cephe gerisi içinde servet harcanıyordu..Yüzlerce kamyon ve yeni uçak Yunan Ordusuna ilave edilmişti..Yunan Kralı Konstantine 'de Ordu'nun başına geçmek üzere Atina'dan İzmir'e hareket etmişti.. Batı dünyası Kemalistlere karşı kesin ve son zaferi bekliyordu..

Türkiye'nin Anayasal Ve Demokratik Gelişimi -3

İLK ÇOK PARTİLİ SİSTEM DENEMESİ
Cumhuriyetin ilanı ve Mustafa Kemal Paşanın Cumhurbaşkanı seçilmesiyle 30 Ekim’de İsmet paşa ilk cumhuriyet hükümetini kurmakla görevliydi. İngilizlerle Musul’un statüsünün belirlenmesinde, Yunanlılarla da mübadele konusunda anlaşmazlıklar devam etmiştir.
Teşkilat-ı Esasiye Kanun’un düzenlemesinde tartışmalar çıkmıştır. Belli bir grup Halk Fırkasından ayrılarak cumhuriyet döneminin ilk muhalefet partisi olan Terakkiperver Cumhuriyet Fırkasını kuranlar 17 Kasım 1924’te parti tüzüğü, kurucular listesi, kuruluş beyannamesi gibi işlemleri tamamlamışlardır.

24 Ağustos 2011 Çarşamba

Güzel Ülkemin Hali Yönetim Ekibi ( Mecliste kavga...!)



Güzel Ülkemin Hali Yönetim Ekibi

Güzel Ülkemin Hali Yönetim Ekibi (Ece Temelkuran.. siyaset meydani.. Siz nasil bu kadar zalim oldunuz.)



Güzel Ülkemin Hali Yönetim Ekibi

Güzel Ülkemin Hali Yönetim Ekibi (''Sn. Başkan siz mi susturacaksınız ben mi susturayım'' )



Güzel Ülkemin Hali Yönetim Ekibi

MHP ve Ülkücü Oluşum-2

Dünkü yazımızın sonunda bahsetmiştik bugün Cumhuriyet Köylü Millet Partisinden Milliyetçi Hareket Partisi(CKMP)ne geçişine ve 1980 sonrası MHP’nin dirilişine göz atacağımızı.
CKMP’nin 8-9 Şubat 1969 Olağanüstü Büyük Kongresi’nde delegelerin büyük çoğunluğunun desteğini alan ‘‘Milliyetçi Hareket Partisi’’ adı kabul edilmiştir. Büyük Kongreden sonra toplanan ilk genel idare kurulunda partinin amblemi ‘Üç Hilal’ olarak kararlaştırılmış ve aynı toplantı sonunda Gençlik Kolları için de ‘Hilal içinde bozkurt’ amblemi benimsenmiştir.

Türkiye'nin Anayasal Ve Demokratik Gelişimi -2

Mustafa Kemal Paşa, 8 Nisan 1923’te dokuz ana prensibe dayanan bir seçim beyannamesi yayınlamış ve bu beyannameyle Birinci Grup Halk Fırkasına dönüşeceğini belirtmiştir.1923 seçimleri yapılmış ve seçim çevrelerinden gelen Müdafayı Hukuk Milletvekilleri 7 ağustos günü Mustafa Kemal’in başkanlığında toplanmışlar. Seçimlerden önce kabul edilen 9 umde de olan tüzük 9 Eylül günü kabul edilmiş ve aynı zamanda da Anadolu ve Rumeli Müdafayı Hukuk Cemiyeti’nin de Halk Fırkasına dönüştüğü ilan edildi.

Anadolu İhtilali Yazı Dizisi-4

'İngiliz Milletine beslediğim sevgi ve hayranlığı babam Abdülmecitten miras aldım.. '   İngiliz Daily Mail gazetesi muhabiri G.Ward Price 'a bu demeçleri veren, Padişah Vahdettin'den başkası değildi.. 


M.Kemal Paşa ise o günlerde 17 kişilik çalışma ekibi ile Samsun'a çıkıyordu.Haberi alan halk karşılamaya koşmuştu.İklim mücadele iklimiydi. M.Kemal Paşa'da halkı yatıştırmak yerine gittiği her yerde mücadeleye teşvik ediyor,ateşli nutuklarla halkı etkiliyordu.

23 Ağustos 2011 Salı

Mesleğe Saygı

Mesleğe Saygı
Burası Türkiye diye başlayan cümleleri hepimiz kurmuşuzdur, yaşanabilecek her türlü aksilik bizim ülkemizde hayatın doğal akışıymış gibi görüldüğünden sık sık kullanırız bü cümleyi ve kullanmaktanda hiç gocunmayız ayrıcada bu cümleyi söyletecek şeyleri hergün yaşarız.Benim burda değinmek istediğim yaptıkları iş karşılığında bizim vergilerimizle veya direk verdiğimiz paralarla hayatını sürdüren insanların "bize neden iş çıkartıyorsun "tarzındaki davranışları.Mustafa KEMAL' in söylediği ve bu türden davranşlarda bulunan insanların kesinlikle okuması gereken bir söz vardır "vatanını en çok seven görevini en iyi yapandır"

Güzel Ülkemin Hali Yönetim Ekibi ( Mesut Yılmaz ve Tansu Çiller - Siyaset Meydanı)



Güzel Ülkemin Hali Yönetim Ekibi

Güzel Ülkemin Hali Yönetim Ekibi ( Özal ve Demirel-1989)



Güzel Ülkemin Hali Yönetim Ekibi

MHP ve Ülkücü Oluşum-1


İlham kaynakları Orhun kitabelerine kadar uzanan Türk milliyetçiliği anlayışının modern fikir hareketi 19. yüzyılın ikinci yarısında gerçekleşmiştir. Türk milliyetçiliğinin bir kadro ve fikir partisi yapısına dönüşerek siyasi hayatımızdaki güzide yerini alması ise Milliyetçi Hareket Partisi’nin doğup gelişmesiyle mümkün olmuştur.

Cumhuriyet'in İlk Yıllarından Günümüze Türk Dış Politikası (3)

14 Ağustos 2001 günü Türkiye'de yeni bir parti doğuyordu Adalet ve Kalkınma Partisi.Recep Tayyip Erdoğan önderliğinde eski Fazilet partisi, Saadet partisinden ayrılan bir grup ve merkez sağın önemli isimlerinden kurulan bu parti 3 Kasım 2002 erken genel seçimlerinde, girdiği ilk genel seçimde geçerli oyların %34'ünü alarak birinci parti çıkmış ve tek başına iktidar olmuştu.Partinin kurucusu Recep Tayyip Erdoğan ve kurucu kadro Milli Görüş geleneğinden geliyordu ama Recep Tayyip Erdoğan Milli Görüş partisi olduğu yönündeki eleştirileri şiddetle reddediyor ve "biz Milli Görüş gömleğini çıkardık" diyordu.

Türkiye'nin Anayasal Ve Demokratik Gelişimi -1

Demokrasi uygulama biçimi en iyi yönetim biçimidir ama uygulaması da oldukça zordur,Türkiye’de olduğu gibi.Demokrasi düşüncesi ve uygulamasının Türkiye’de yaklaşık 200 yıllık bir tarihi gelişim süreci vardır.

Osmanlı Devletinde 1808’de Sened-i İttifak ile başlayıp, 1876 yılında Kanun-i Esasi’nin ilânı ile gelişen, 1908 İkinci Meşrutiyet Dönemi ile hem siyasal, hem de toplumsal kültürel anlamda demokratik çoğulculuğun başlaması noktasına gelen süreç, Cumhuriyetin bir başarısı olarak günümüze kadar devam etmiştir. Çağdaş demokrasinin temelinde özgürlük ve geniş halk kesimlerinin siyasal-sosyal örgütlenmesi yatmaktadır.

Anadolu İhtilali Yazı Dizisi-3

30 Ekim 1918 tarihinde imzalanan Mondros Ateşkesini Osmanlı Devleti adına Rauf (Orbay) bey imza ederken,İtilaf Devletleri adına Amiral Calthorpe imzalamıştır. Bu antlaşmanın 7.maddesi Osmanlı Devleti'nin işgaline zemin hazırlarken,24.maddesi ise Doğu'da kurulacak bir Ermeni Devleti'nin temellerini oluşturuyordu,bu sebeple Rauf Bey ; bağımsızlık yanlısı çevrelerce uzun süre tenkit edilmiş,eleştirilmiştir.M.Kemal Paşa'nın Büyük Zafer den sonra Lozan görüşmelerine Rauf Bey yerine İsmet Paşa'yı göndermesinde de bu olayın etkili olduğu düşünülmektedir..

22 Ağustos 2011 Pazartesi

BM Mavi Marmara raporunu erteledi..

Öncelikle size BM ve Mavi Marmara hakkında kısa bilgi vermek istiyorum..

Birleşmiş milletler 24 Ekim 1945’te kurulmuş dünya barışını, güvenliğini korumak ve uluslar arasında ekonomik, toplumsal ve kültürel bir iş birliği oluşturmak için kurulan uluslararası bir örgüttür. Birleşmiş Milletler kendini "adalet ve güvenliği, ekonomik kalkınma ve sosyal eşitliği uluslararasında tüm ülkelere sağlamayı amaç edinmiş global bir kuruluş" olarak tanımlamaktadır.

Güzel Ülkemin Hali Yönetim Ekibi (Turgut Özal-Semra Özal Köprüyü Geçerken)



Güzel Ülkemin Hali Yönetim Ekibi

Güzel Ülkemin Hali Yönetim Ekibi( İsmet Paşa-1962 Konuşması)



Güzel Ülkemin Hali Yönetim Ekibi

Müziğin Yaratıcılığı ...

' Müzik İnsanı Yeniden Yaratır..' Bu söz bugün Cumhuriyet gazetesinde ki köşesinde çıktı Erdal Atabek in. Daha öncelerde müzik insanın gelişimi için en önemli unsurlardan biridir demişti değerli yazar. Şimdiyse konuyu biraz daha genişletip müzik insanı yeniden yaratır diyor.. Bu sözüne an başından sonuna kadar kesinlikle katılıyorum. Nasıl insanlar okudukları kitaplarla kendini keşfediyor, hayatına yenilikler katıp yorumluyorsa . dinlediği müziklerlede yine kendilerini keşfediyor ve hayatlarına yeni bakış açıları katıyorlar..

Titre ve Kendine Dön

Zaman zaman batılı ülkelerde gündeme getirilen sözde ermeni soykırımı iddiaları, Türkleri dünya üzerinden silmek isteyen Darvinci zihniyetin bir devamıdır ve gerçeklerle bağdaşmamaktadır. Oysa Batılı devletler de Türklerin adaletli, vicdanlı, yüksek karaktere sahip, merhametli ve hoşgörülü ahlakını çok iyi bilmektedirler.
Necip Türk Milleti 6 asrı aşkın süren şanlı tarihiyle bu üstün ahlakını tüm dünyaya kanıtlamıştır. Soykırım iddialarına verilebilecek en güzel yanıt işte bu tarihtir.

Bitmeli !

Son günlerde ülkemizde yaşanan hazin olaylar silsilesi bizi derinden sarsmakta.Gencecik vatan evlatları bir bir vatan toprağı savunması uğrunda canlarını feda ederek en şerefli mertebe olan ''ŞEHİTLİK'' mertebesine layıkıyla yükseldiler.Allahtan rahmet,yakınlarına başsağlığı diliyorum.

Cumhuriyet'in İlk Yıllarından Günümüze Türk Dış Politikası (2)


Turgut Özal döneminde siyasi yasaklı olan eski parti liderlerinin siyasete geri dönmesi 1987 yılında halk oylamasına sunulmuş,halk eski liderlerin siyasete dönmesine evet oyu vermiştir.Böylece eski ağır toplar siyasete dönmüş iç siyaset bir hayli kızışmıştır.Bület Ecevit DSP, Alparslan Türkeş MÇP(milliyetçi çalışma partisi) Süleyman Demirel DYP, Necmettin Erbakan Refah partisinin genel başkanı oldular. 90'lı yıllarda ayrıca Kürt hareketini temsil eden partilerde meclise girmeye başlamışlardı.

Teröre Dair Son Olaylar


Her geçen gün artan şehit haberlerimizden sonra, Eyüp’te toplanan yaklaşık 400 kişi Türk bayrakları açarak terörü protesto etti. Terör sürekli canlar almaya devam ederken halkta çektiği sıkıntıyı rahatsızlığı protestolarla belli ediyor.
Alibeyköy Vardar Bulvarında saat 22.00 sıralarında toplanan ve aralarında engellilerinde bulunduğu yaklaşık 400 kişi kanlı terör örgütü PKK aleyhine sloganlar attı.Caddede yürüyen grup, 1 saatlik eylemini saygı duruşunda bulunduktan sonra İstiklal Marşı okuyarak bitirdi.

Anadolu İhtilali Yazı Dizisi-2

   Hızlıca Avrupa'yı ardından da tüm Dünya'yı saracak olan bu savaştan ülkelerin beklentileri şu şekilde olmuştur ;
*İngiltere: Almanya'nın giderek büyümesi ve sömürge imparatorluğunu tehdit eder bir boyuta gelmesi esas savaş nedenidir.Küresel şirketlerinin hakimiyeti ve Ortadoğu'da ki enerji koridorunun güvenliğini sağlamak stratejisi vardır..
*Fransa: Almanya'ya kaptırmış olduğu Alsace - Lorraine bölgesinin doğal yataklarındaki zenginlik ve Almanya'nın Fransız sömürgelerinin yanısıra ana topraklarını tehdit eder boyuta gelmesi Fransızları telaşlandırmıştır..

21 Ağustos 2011 Pazar

AB Kendi Kuyusuna Düştü ( Prof. ATA ATUN )


AB içindeki bazı ülkelerde son yıllarda yaşanan ekonomik kriz, yıllar önce Kıbrıs konusunda yaptıkları hataların sonuçlarını da bir bir su yüzüne çıkarmaya başladı.
Kıbrıs’ta yaklaşık 48 yıldır adadaki iki halkın düşmanca duygularla yaşadığını ve aralarında çözülmesi mümkün olmayan sorunların bulunduğunu, yıllardır adada ihtilaflı bir sınır olduğunu, adanın sıcak bir çatışma sonucu ikiye bölündüğünü ve de son 47 yıldır BM askerlerinin Kıbrıs’ta olduğunu bile bile, Yunanistan’ın şantajı sonucu AB’nin bütün ilkelerini çiğneyerek Güney Kıbrıs’ı 2004 yılında AB’ye üye yapan Brüksel, şimdi adeta başına saksı düşmüş gibi yalpalıyor ve ne yapacağını bilemiyor.

Türk Dış Politikası Suriye'de İflas mı Etti? ( NUH YILMAZ)


Arap Baharı'nın ardından Türk dış politikasının performansı gerek taktik gerekse stratejik düzeyde yakından takip edilir hale geldi. Türk dış politikası Arap Baharı öncesinde uluslararası basında "eksen değiştirme", "Batı'dan uzaklaşma", "Otoriterleşme" gibi ideolojik temalar eşliğinde tartılır olmuştu. Arap Baharı sonrası da şaşırtıcı şekilde benzer temalar etrafında benzer söylem oluşturuluyor. Türkiye'nin Suriye politikası üzerinden geliştirilen bu söylem iki temel iddiaya dayanıyor: 1. Arap Baharından sonra Türk dış politikası çöktü, 2. Arap Baharı sonrası Türk dış politikası askeri güç kullanmazsa çökecek. Peki, bu söylem ne kadar sağlıklı.

Orta Doğu ve Gerçek Sahipleri

Şüphesiz ki dünyanın en kritik coğrafyası orta doğudur. Tüm toplumlar ve devletler bu durumun farkında olup dikkatlerini bir dakika bile bu bölgeden ve bu bölgede bulunan devletlerden ayırmazlar.
Herkesin bildiği gibi bunun en önemli nedeni bölgenin sahip olduğu zengin yer altı kaynaklarıdır. Tabi ki bu kaynaklardan günümüzün vazgeçilmezi petrol şimdilik en dikkat çekici olanıdır. E böyle zenginlik olurda buna sahip olan fakat bir türlü elinde tutamayan fakir, geri kalmış, gelişememiş orta doğu ülkeleri hiç dertsiz olur mu? Elbette olmaz. Hammadde düşmanı Avrupa ve Amerika hemen bu ülkelerin başında bitiverir.

Cumhuriyet'in İlk Yıllarından Günümüze Türk Dış Politikası (1)

Cumhuriyet kurulup Osmanlı yıkıldığında altı yüz senelik imparatorluktan geriye yalnızca Anadolu toprakları yeni Türkiye Cumhuriyetine miras kalmıştı.Bunun yanında çöküş döneminde alınan dış borçlarda bu genç cumhuriyetin sırtındaydı.Yeni yönetimin dış politikası tamamen bağımsızlık üzerine kuruluydu.Bağımsızlık ancak ekonomik bağımsızlıkla sağlanabilirdi.Bunun için Osmanlı imparatorluğundan kalan borçların Lozan antlaşmasında taksitler halinde ödenceği karara bağlanmıştı.Bağımsızlık için üretim şarttı ve ekonomik olarak dışa bağımlı olan ülkeler asla bağımsız olamazdı.

Yan Yana Durunca Tuhaf Gelen İkili Sizce Ne Olabilir?


Türkiye gerçeklerine deyinmek isterim. Her zaman ülkemizde bir iktidar güç olur ve o her zaman hangi iktidar olursa olsun hep eleştirilerle bir bütün olarak yaşar ve hiçbir zaman yanı başındaki muhalefetiyle sıkı fıkı olmaz.

Muhalefetinde ayrı bir sorumluluğu vardır, yanlışları düzeltmek için uğraşmak iktidarı eleştirmek zorundadır. Ama nedense ülkemizde günah keçisi iktidar, her ne olursa olsun ondan bildiğimiz bir konumda yer alır tabi sonuçta bizde haklıyız ülkeyi yönetiyorlar.

Anadolu İhtilali Yazı Dizisi-1

Değerli okurlarım bugün'den başlayarak sizlerle 6 gün boyunca tarih yolculuğuna çıkarak Cumhuriyetimizin kuruluş sürecini,öncesini ve Devrimleri irdeleyeceğiz..Osmanlı İmparatorluğunun yıkılış sürecinden başlayarak anlatmaya başlayacağım bu tarihi yolculuk da o günleri mümkün olduğunca nesnel bir şekilde ele almaya çalışacağım..
              Anadolu İhtilali Yazı Dizisi-1

 'Konuşmamızın ne faydası var ki? Saraybosna'ya ziyarete geliyorum,üzerime el bombası atılıyor.Bu ne cüret! '  Arşüdük Ferdinand kendisini hedef alan ilk saldırıdan sonra,Belediye meclisinde konuşma yapan Saraybosna Belediye Başkanı'na bu şekilde bağırıyordu..

Bizim Veysel


Veysellere yörede “Şatıroğulları” derler. Babası “Karaca” lakaplı, Ahmet adında bir çiftçidir. Veysel’in dünyaya geldiği sıralar, çiçek hastalığı Sivas yöresini kasıp kavurmaktadır. Veysel’den önce, iki kız kardeşi çiçek yüzünden yaşamlarını yitirmiştir.
Yedi yaşına girdiği 1901’de Sivas’ta çiçek salgını yeniden yaygınlaşır; o da yakalanır bu hastalığa. O günleri şöyle anlatıyor:

20 Ağustos 2011 Cumartesi

Kadınların Yaşam Haklarının Korunamaması

Tatlı bir telaş ve mutluluk içinde başlar evlilikler. İki farklı insan hayatı birlikte geçireceklerine dair söz veririler şahitler huzurunda birbirlerine. Bu söz kimi zaman bir ömür boyu huzur içinde tutulurken kimi zaman çiftler anlaşamaz.Hayatlarını mutluluk ve heyecanla birleştiren bu iki insanın ikisi içinde ya da biri için mutluluk yerine mutsuzluğa bırakmıştır artıkBu kararı karşılıklı alanlar boşanıp kendi dünyalarında mutlu olurken tek taraflı alanlar için istenilmeyen olaylar yaşanır bazen. Bir de boşanmayı isteyen sadece bayanlar ise erkekler olayları çığırından çıkarır ve şiddet ile eşini geri kazanabileceğini onu boşanmaktan vazgeçirebileceğini düşünür.Ya benimsin ya toprağın gibi saçma bir mantıkla eşinin yaşam hakkını ondan almaya kalkar. Egosu ona insanlık dışı hareketler yaptırır.

Oluruna Bırakırsak? İşler Olacağına Varır (mı) ?

İnsanın canı sıkılır ya hani bazen !! içi içini yiyiverir hani, duramaz ya yerinde bir türlü. İşte aynen o durumdayım bugün. Yazı yazmak dahi istemiyor , Ne yapıp ne edeceğim hakkında bir türlü karar veremiyorum.. Son çare olaraksa elime kalemimi alıp duygularımı yazıya döküveriyorum hemen . Yine yeni yeniden!. böylece iç dünyamıda dışa yansıtmış oluyorum en güzelinden..

Altın ve Karaelmas


İnsanın elinde ne var ne yok altına dönüştüresi geliyor, onu yanı sıra kömür ticaretinin de olan artış gözle görülmeyecek gibi değil şimdi bu artışın nedenlerini inceleyim. Dünyada fiyat artışıyla sürekli rekor kıran "sarı maden" de olduğu gibi yerin metrelerce altından çıkarılan ve demir çelik sanayinin vazgeçilmez girdisi konumundaki koklaşabilir özellikteki taş kömürü de sürekli değer kazanıyor.

İsrail'in Pek Bilinmeyen Toplumsal Sorunları

  Netenyahu politik açıdan zor günler geçiriyor,Hamas iş başında,İran nükleer silah yapma yolunda ilerliyor,Arap Baharında istenildiği gibi konumlanılamıyor,Türkiye ile ilşkiler kopuk.. Bunlar Tel Aviv yönetiminin başını ağrıtan politik sorunlar.. Ancak Tel Aviv'in uzun vadede çok daha farklı sorunlarıda bulunmaktadır ve ülkemiz basın yayın organları İsrail ile ilgili politik konulara çok ilgili olsalarda kısır tartışmalara fazlaca konsantre oldukları için bunları gözden kaçırmakta yada bu konulara gerekli önemi vermemektedir..

Kimler Geldi Geçti


Evet, tam da başlıkta ki gibi kimler geldi geçti. Son dönemde futbolumuzun şike adı altında ezildiği günlerde gelip geçenlerden biride ‘Daniel Guiza’ oldu. Büyük beklentilerle gelen İspanyol yıldız sessiz sedasız ülkemizden ayrıldı.

Benim Bir Hayalim Var

Kesinlikle biliyor olmalısınız başlığa ismini veren sözlü edebiyat niteliği taşıyan M. Luther King’in benim “ Benim bir hayalim var” adlı konuşmasını. Bu konuşmada Luther King siyahlarla beyazların eşit olduğunu vurgulamak istemiştir.

19 Ağustos 2011 Cuma

Güzel Ülkemin Hali Yönetim Ekibi. Kan Uykusu



















Güzel Ülkemin Hali Yönetim Ekibi.

Sanata Yapılan Saygısızlık




Edebiyatımıza emek veren şairlerimizden Can Yücel’in mezarına yapılan saldırı utanç verici bir tablodan başka bir şey değildir. Sanata ve sanatçıya verilen değerin bu kadar azımsanması insanı üzüyor.

Küreselleşme ve Kapitalizm


Sık sık çevremizde ki insanlardan,televizyonda,sohbet sırasında şu cümleleri duyarız. "Eski değerlerimizi yitiriyoruz! " Bu cümle Türkiye için oldukça ilginç bir cümledir.

Şerden Hayır Yaratan Vizyonumuz Kimlere Yenik Düşüyor..

Bizim vizyonumuz  Kurtuluş Savaşı ile başlar.. Yenilmezleri yenerek ,emperyalizme karşı verilmiş ve kazanılmış ilk kurtuluş savaşı ile tüm esir milletlere 'özgürlük' vizyonunu kazandırmıştık..

Ardından ilan ettiğimiz o dönem yükselen değer olan CUMHURİYET  ile doğulu batılı birçok memlekete, insanı öne alacak şekilde bir 'Yönetim Biçimi' vizyonu kazandırmıştık..

Kaç Şehit Daha Vereceğiz ?

Yok mudur bir çaresi ,daha ne kadar şehir vermemiz gerekiyor toprağa?
İçimiz kan ağlıyor o kutsal anaların feryatlarını duydukça, yürekler parçalanıyor pırıl pırıl bir askerimiz şehit oldukça.Dursun artık bu lanet terör, bitsin artık bu vahşet.Gidenin gençliği gidiyor hayatının baharında bedenleri toprak oluyor,feryatlar yakılıyor , göz yaşları sel oluyor,arkada küçücük yavrular yetim kalıyor yok mudur benim güzel vatanımda bu teröre dur diyecek birisi?

Yazmak Yaşamaktır ...

Dışarıda ki sıcaklık 45 dereceyi çoktan aşmış ve insanın içini bunaltıyor. Sıcaklıktan dem vurunca hemen aklıma cırcır böcekleri geliveriyor. Oturduğum yerden hem yazıp hem düşünüyorum. Bir anda dışarıya kulak kabartıp dinlemeye başlıyorum ;cırcır böcekleri ötüyorlar. cır da cır cırcır!! hep birlikte koro şeklinde hatta. Anlatmak istedikleri birşeyler var belli ki ! ama anlayabilene aşk olsun!

İlk Yazıma Dair...


Değerli; Arkadaşım Ahmet'ten aldığım e-maili okur okumaz güzel ülkemin hallerine benim de katkı sağlamam gerektiğini düşünmeye çoktan başlamıştım bile.. Uşak üniversitesi gençliğinin bir araya gelip böyle bir oluşumu başlatmış olması, ileride kayda değer şeylerin yapılabileceğinin göstergesidir.

18 Ağustos 2011 Perşembe

Hayatımız Sınav


Her yıl onlarca sınav yapan bir kuruluş ve bu kuruluşun başında yaşanan onca skandalın ardından süper emeklilik hayaleri için istifa etmeye hiç mi hiç yanaşmayan, tezleri ve makaleleri internet sitelerinde bulunamayan ,profesör olmak için 5 kişilik kurulda sadece bir olumlu yanıt almasına rağmen bu ünvanı alan yegane insan Ali Demir ve onun baş döndüren skandalları.

Büyüksünüz(!)


Temmuz ayının başında başlayan ‘futbolda şike’soruşturması tüm hızıyla devam ederken geçtiğimiz pazartesi günü federasyon başkanı Sayın Mehmet Ali AYDINLAR ara karar niteliğinde bir açıklama yaptı.
Açıklamada başkan soruşturmanın devam ettiğini, soruşturmaya ek kısıtlamalar getirildiğini, belgelerin paylaşılamayacağını, paylaşılmasının suç olduğunu söyledi.

Bir Sizden Bir Bizden


Evet kısır döngü yine başladı ve yine başladığımız noktaya döndük.Yine savaşın dili konuşmaya başladı.Silah kaçakçıları ellerine ovuşturmaya devam ediyor,küresel güçler durumdan memnun.Özetle savaştan kimin çıkarı varsa durum onların işine geliyor.

Operasyonlar Durdu Ama Her Şey Düzelecek Mi ? …


Operasyonlar Durdu Ama Her Şey Düzelecek Mi ? …
Suriye ile Türkiye ortak bir karar verme aşamasına gelemiyor hem de bunun üzerine Suriye Devlet Başkanı Beşşar Esad’ın çelişkili davranışları kafa karışıklığına neden oluyordu .İki ülke arasında devam eden bu sarsıntı gözle görülür boyutta…

Türkiye Cumhuriyeti Devleti ,Hukukunu Korumakta Kararlı

İsrail’in amacı ne ki dış politikamız gittikçe sertleşmeye başladı. Bu saatten sonrada geri dönüş olmayacağı da kendini gayet iyi gösteriyor. Ülke olarak politikamızın net olduğu belli olduğu gibi aynı zamanda uluslararası hukuka aykırı davrananların da politikası belli…

Velev ki Pkk Bitti..

Nasturi isyanı ne zaman başladı?
Cumhuriyetin ilanından 1 sene sonra..1924'de..

Şeyh Sait isyanı ne zaman başladı?
Nasturi isyanını bastırdıktan hemen 1 sene sonra.. 1925'de..

Eruhlu yakup aga ve oğulları isyanı ne zaman başladı?
Şeyh Sait isyanını bastırdıktan hemen 1 sene sonra..1926'da..

17 Ağustos 2011 Çarşamba

17 Ağustos 2011


Bugün 17 Ağustos 2011. Hepinizin bildiği gibi 17 Ağustos depreminin yıl dönümü. Bu hazin olayda hayatını kaybeden insanlarımıza Allah’dan rahmet yakınlarına başsağlığı diliyorum.
Tam da depremin acısını bir kez daha yaşarken Hakkâri-Çukurca’dan gelen şehit haberleri acımızı ikiye katladı.

Özür Dilemeyeceklermiş Dileseler Bile Değişen Bir Şey Mi Olacak?


Mavi Marmara'da insani yardım amacıyla Gazze’ye doğru hareket eden 32 ayrı devletten yaklaşık 600 kişinin bulunduğu 5 gemiye İsrail askeri birliklerinin müdahale etmesi ve çıkan olaylarda “Mavi Marmara” gemisinde 9 Türk vatandaşının öldürülmesinden sonra bide bunu üzerine İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu’nun ABD Dışişleri Bakanı Hillary Clinton’la yaptığı telefon görüşmesinde, Mavi Marmara Baskını nedeniyle Türkiye’den özür dilemeyeceklerini söyledi.

Türkiye'nin Deprem Gerçeği


Öncelikle bugün Hakkari'de şehit olan yedi askerimize Allah'tan rahmet yakınlarına baş sağlığı diliyorum.

Bugün 17 ağustos yani Marmara depremin onkinici yıl dönümü.Bu depremde hayatını kaybeden vatandaşlarımızı saygıyla anıyoruz. 7.5 Büyüklüğünde gerçekleşen deprem Ankara'dan İzmir'e çok geniş bir bölgede hissedildi.Depremde resmi rakamlara göre 17.000 den fazla insan yaşamını yitirdi.23.000 den fazla insan yaralandı, 600.000 den fazla kişi de evsiz kaldı.

2000 li Yıllarda TRT Vizyonu

  'Hedefimiz ; BBC,CNN İNTERNATIONAL,TF1 ile yarışır hale gelmek..' Bu sözler TRT yöneticilerinin 90 lı yılları takiben ortaya koydukları hedef ve vizyonun en açık ve alkışlanacak örneğidir.. Peki ne olduda bu hedefin uzağında kalındı ? TRT genel müdürleri sık sık yılın genel müdürü,bürokratı gibi ödüllere layık görülmelerine karşın neden bu hedef gerçekleşemedi?

16 Ağustos 2011 Salı

Her Zaman Çok Ucuz

 Evrendeki varlıklar içerisinde  birçok bakımdan diğerlerine  göre üstün özelliklere sahip olan tek canlıdır 'insan'.

Emekli Bir Orgeneralin Anısı

  Bir ülke vardı ;

 *Halkı ekonomik sorunlardan ve ülkesi siyasetçilerinin ABD yöneticileriyle fazla içli dışlı olmasından onların yanında 'ezik,teslimiyetçi' gibi pozlar vermesinden rahatsızdı..

*Önemli İşadamları kazançlarından belli payları 'Devrim' yapacağını idda eden,alttan alta örgütlenen muhalefete aktarmaya başlamıştı..

Tüketerek Tükeniyoruz


1923 Mustafa Kemal'in ve arkadaşlarının ilan ettiği Cumhuriyet,Osmanlının bitmiş ekonomisine, halkının büyük kısmının köylerde yaşadığı çiftçilik yaparak yaşayan bir millete dayalı olarak kurulmustu.Ve bu millet özgür kalabilmek için her alanda üretime ihtiyaç olduğunun farkındaydı bu yuzden 17 subat 1923 de izmir iktisat kongresini yaptı aydınlar fikir üretirken insanlar yeni bir hayat için gıdadan giyime toprağın izin verdiği herşeyi üretmeye başlamıştı.

Arap Baharı(!)


Tunus,Yemen,Bahreyn,Mısır,Libya derken Arap Baharı olarak bilinen ve Orta Doğu coğrafyasına özgürlük getirmek amaçlı isyanlar,komşumuz Suriye'ye kadar uzandı.Bütün herşey Tunus'ta genç bir seyyar satıcının hayat pahalılığı ve zor yaşam şartları nedeniyle kendini ateşe vermesiyle başlamıştı.

Kan Kokusu Hissetmek Ne Demek Bilir Misiniz?

Türkiye’nin her köşesi önce acıyla başlayan sonra umutla mutlulukla devam eden olaylara sahne oldu. Kurtuluş Savaşına girdik uğruna canlar feda ettik ama sonunda “vatanım” diyebileceğimiz bir toprağa sahip olduk.

Sigarayı Bırakmak - Terörle Mücadeleyi Başarmak

  *İkiside bunalım anlarında baş gösterir ; Devletler ekonomik-sosyal-siyasal krizlerle boğuşurken terör iklimi doğar.. İnsanlar ise sıkıntı,çözümsüzlük anlarında sigaraya başlar..

15 Ağustos 2011 Pazartesi

Bugünün Gençleri Yarının Yöneticileri

Her başlayan yeni günle yeniden merhaba deriz hayata , gülen gözlerle bakarız etrafa.İlk öce aynada kendimize günaydın deriz.Hedefler koyarak başlarız bugün şunları yapmalıyım şu işleri tamamlamalıyım gibi cümleler kurarız.

Somali'de Son Durum

Küçük bir kıvılcım bile yeni bir iç savaşı başlatmaya yeter...


"Şu anda gelişmeleri ve pazarlıkları bekliyoruz. Beklentilerimiz boşa çıkar ve Etiyopya ülkemizi bir an önce terk etmezse çok kısa süre içinde iç savaşı başlatacağız." diyor İslam Mahkemeleri Birliği Başkanı (İMB) Şeyh Şerif'in müsteşarı Mustafa Ahmet.

Batı Basınının Gerçek Gücü..?

   Takvimler 21 şubat 2008 saat 19.00'ı gösterdiğinde Türk Silahlı Kuvvetleri ; Irak'ın Kuzeyine sınır ötesi harekat'a başlamıştı.. Haber'in bir özel televizyon kanalın'da verilmesiyle beraber, harekat Batı başkentlerine bomba gibi düşmüştü.. Türkler dediklerini yapmış,kendilerine yönelen terörün kökünü kazımak için NATO ve BM sözleşmelerinden doğan haklarını kullanarak 'yasal' harekata başlamıştı.. Ancak yasal olması bu harekata meşruluk kazandırcakmıydı?

Washington Yönetimine Diplomatik Uyarı

Ülkemizin doğal gazına göz diken Güney Kıbrıs Rum Yönetimi, Doğu Akdeniz'de tek taraflı doğalgaz arama çalışmalarına hazırlanıyor böyle bir çalışmayı ne hakla yapıyor ? bilemeyiz ama bu konuda da kararlı gibi gözüküyor.Güney Kıbrıs Rum Yönetimi'nin bir Amerikan şirketiyle anlaşması üzerine Ankara, Washington Yönetimini diplomasi yoluyla uyardı.

10 Yılda Ne Değişti?

''Değişmeyen tek şey değişimin kendisidir''. Aslında havalı gibi gözükse de Heraklitos’un bu sözü çok şey ifade eder. Özellikle teknoloji başta olmak üzere uyanılan her yeni günde birçok ürün ve hizmetin yenisinin insanlara sunulduğu günümüzde bu sözün ne kadar anlamlı olduğu bir gerçektir.

Zamanlama Her Şeydir


Bir ülke düşünün ki her gün yeni bir olay ve her gün yeni bir şuçlar silsilesi patlak veriyor.Buraya turist olarak gelen insanların bile "ülkeniz ne kadar heyecanlı sıradan günü yok" diyebildiği kadar ve hatta emekli olunca ülkemızden ev alabilmesine neden olacak kadar yoğun bir gündem.

Güzel Ülkemin Hali Yönetim Ekibi ''Somali'de İnsanlık Dramı''



Sanat ve Edebiyat Üzerindeki Baskılardan Örnekler

Ülkemizde son 10 yıldır süregelen “sanat ve sanatçı üzerinde baskı var” söylemleri aslında hep var olmuş bir düşüncedir. Daha Cumhuriyet kurulmadan önceki edebiyat akımı olan Tanzimat edebiyatında sanatçıların getirmiş olduğu; Hürriyet, Vatan, Bağımsızlık gibi kavramlar, düşünceler bir sonraki edebî akım olan Servet-i fünûnda üzerinde durulmayan kavram ve düşünceler olmuşlardır.Bunun en önemli nedeni “Baskı”dır.

Güzel Ülkemin Hali Yönetim Ekibi



Güzel Ülkemin Hali Yönetim Ekibi.

14 Ağustos 2011 Pazar

İnsanlık Dramı

Somali' deki açlık durumu gittikçe artıyor ve böyle giderse insanlık dramı yaşanacak gibi gözüküyor.Bu insanlık dramının yaşanmaması için elimizden geleni yapmaya çalışıyoruz.Sayın Başbakanımız Recep Tayyip Erdoğan ve ailesi ayrıca CHP Genel Başkanımız Kemal Kılıçdaroğlu' da Somali'ye yardım için gidecek.

Kandil'in Kedisi..

Yıl 1992 : Kuzey Irak'a girdik.. 2.783 terörist etkisiz hale getirildi,28 şehit verdik. Murat karayılanın öldürüldüğü idda edildi,bir süre sonra ölmediği anlaşıldı..

Yıl 1994 : Çelik -1 harekatı ile Kuzey Irak'a girdik.. 568 terörist etkisiz hale getirildi,64 şehit verdik. Murat karayılanın öldürüldüğü idda edildi,bir süre sonra ölmediği anlaşıldı..

Geçmiş Değil,Gelecek Önemli

Yaşanmış,bitmiş zaman diyoruz geçmişe. Üzücü , kırıcı bir sürü olay,hatıra ve daha bir sürü şey.Kimse inkar etmiyor geçmişte yaşanılan olayları ama eleştirmek ne kadar doğru bunu kimse bilmiyor.İyi ve güzel olana ulaşmak için evet eleştirmek önemli ama bu duruma çözüm bulabilmek daha da önemli.

İki Dava İki Hüküm

Ülkemizde şu anda devam eden ve güncel olan bir yığın davar var.Ve her davanın konusunun birbirinden farklı olduğu tabi ki bir gerçek.Ancak öyle iki dava var ki bunlar hakkında görüşlerimi söylemeden edemeyeceğim.

Kürt Sorunu

Yarın 15 ağustos,yani terör örgütü PKK'nın ilk "büyük çaplı" eyleminin yıl dönümü.Aslında Kürt sorununu Osmanlı'nın çöküş döneminden itibaren ele almak gerekirse de ben şimdilik sorunun günümüze entegre olan kısmından bahsetmek istiyorum

Gelecek Ne Getirecek?


Bu yazıya başlamadan önce çok düşündüm. Acaba nasıl bir konu da neler yazsam diye. Ama bir genç olarak beni en çok ilgilendiren konunun gelecek ve ilerisi olduğunu hatırlayıverdim ansızın.

Güzel Ülkemin Hali

Ülkemin acayiplikleri ve gerçekleriyle dop dolu bir gündem
Gündem mi desem saygısızlık mı bilemedim "Muş Alparslan Üniversitesi Prof.Dr Nihat İnanç, il emniyet müdürlüğünde görevli bir şube müdürü ile polis memuru tarafından darp edildiği söylendi".Ne acayiptir ki sokakta gezen onca hırlı hırsız ,dolandırıcı vs. dururken bir rektöre yapılan saygısızca müdahale hiç yakışmadı.Benim ülkemde eğitime verilen önemin bu kadar ucuz olmaması gerektiğini düşünenlerdenim.

Blogumuz Bugün İtibariyle Hizmete Girmiştir..

Hayalleri Gerçekleştiriyoruz....




düşüncelerimizi özgürce ifade edemediğimiz bu günlerde bu güzel çalışmaya katkım olduğu için çok mutluyum.deriz ya hep bizim fikrimizde vicdanımızda hür eve

Kalemi Bükmeden Kırmak..

 Sedat Simavinin o unutulmaz sözünü hatırlatıyordu canlı yayında; tok sesi,kendinden emin duruşuyla yılların gazetecisi Uğur Dündar.. 'Kalemimizi satmaktansa kırarız.. Aç kalırız ama onurumuzu lekeletmeyiz..'
 ** Peki ama neydi 40 küsur yıllık mesleğinin erbabı bu tecr

Heyecanla Başladık...

Heyecanla başladık... en iyi şekilde gündem

13 Ağustos 2011 Cumartesi

Türk Olmak..!


Hakim yerine oturdu. Salondakiler ayakta. Duruşma başladı
Sanık kim mi?. Tabi ki ...Türk... Suçları ne mi? Saymakla bitmez...
Hakim dedi ki:
...Hey Türk ayağ

Yazmaya Başlarken..

Bu ilk yazının ne kadar zor olduğunu az çok tahmin edersiniz sanırım.Deneyimsizliğin vermiş olduğu çekingenlik,ülkenin içinde bulunduğu durumda fikir özgürlüğüne bakış açısı vs. faktörler yazıyı yeterince zorlaştırıyor ama yinede bu ülkede birileri savunduğu

Bugünün Dinamizmi,Yarının Karar Verici Gençlerininin Sesine Hoşgeldiniz..

  ' Hayal edebilirseniz yapabilirsiniz. Her şeyin bir fareyle başladığını hiç aklınızdan çıkarmayın ' Diyerek bir nesile yol gösterici olmuştu Walt Disney..ve bugün onun bu sözlerinden ilham alan , düşüncelerini toplumla paylaşabilmek en büyük hayali olan bir avuç üniversite öğrencisi genç

Kaya gibiyiz

Ekonomi Bakanımıza ekonomiyi sordular... 

“Kaya gibiyiz” dedi.

Turp gibiyiz de diyebilirdi.
Veya, aslanlar gibi.
Öyle anlarız çünkü biz.
Ölçü birimlerimiz öyle.
*
Mesela, balık yakalarız...
Na böyle, kolum gibi!
*
- Koskoca ev almışın...
- Yok be, döt kadar.
*
“Nohut oda bakla sofa” demek istiyor aslında... Üstelik, şehir merkezinde değil “taaa anasının nikâhı”nda...
Durağa “bi ton yol” yürüyorsun, “ebesi seriliyor” insanın.