16 Ağustos 2011 Salı
Tüketerek Tükeniyoruz
1923 Mustafa Kemal'in ve arkadaşlarının ilan ettiği Cumhuriyet,Osmanlının bitmiş ekonomisine, halkının büyük kısmının köylerde yaşadığı çiftçilik yaparak yaşayan bir millete dayalı olarak kurulmustu.Ve bu millet özgür kalabilmek için her alanda üretime ihtiyaç olduğunun farkındaydı bu yuzden 17 subat 1923 de izmir iktisat kongresini yaptı aydınlar fikir üretirken insanlar yeni bir hayat için gıdadan giyime toprağın izin verdiği herşeyi üretmeye başlamıştı.
sadece altı yılda ürettiklerimiz 1929 büyük buhranında dünya krizle savasırken bize kendine yetebilme olanağı vermişti. o zorlu ve çetin dönemlerde kendine yetebilen hatta 1950'lerde avrupanın ambarı olarak görülen ülkemiz şimdi ne hallerde peki ?aynı şekilde üretime dayalı bir ekonomisi ve hayat tarzı olan bir şekil de mi yaşıyor? yoksa tüketim kültürünün karşı konulamaz rahatlığına teslim olmuş bir şekilde mi yaşıyor?.Yaşananlar ikinci seçeneğin bizi anlattığını gösteriyor, mesela yirmi yıl öncesine kadar yurt dışına hayvan ihraç eden ülkemiz şimdilerde avustralya'dan angus ithal eder olmuş. yalnızca hayvancılıkta değil limondan buğdaya kadar birçok kalemde ithal ürünler alır olmuşuz. bu kadar verimli topraklarda 3 tarafı denizlerle kaplı ülkemizde neden kendimiz üretemiyoruz sorusuna sormaya bile tenezzül etmiyoruz.sürekli tüketmeye para harcamaya dayalı bir yaşama alışmışız ve böyle yaşayanlar zamanla hayattan zevk almamaya ve hiçbir şeyden memnun olmamaya başlar.Gençler arasında ki buhran hali de bunu gösteriyor zaten.Açıkça söylemek gerekirse böyle gençlerden birini ilk çağa koysak bir çoğu ateş bile yakamaz bu derece.oysa bizim gibi kökü mazi de olan bir millet var olmak istiyorsa hele ki şu empeyal dünya düzeninde var olmaya devam etmek istiyorsa gencinden yaşlısına herkes üretmelidir önce yaşamını devam etmek için üretmelidir sonrada fikir üretmelidir düşünce üretmelidir teknoloji üretmelidir.yeni Fuzuli'ler yeni Yunus'lar yeni Nazım'lar yetişmelidir ki aydınlarımız olsun bizlere yol göstersin. peki neden yetişmez oldu böyle insanlar havası mı değişti? suyumu değişti? yoksa kültürü mü değişti? değişen rahatlık anlayışıydı "boşver olmasada da olur, yapmasak da olur"lar üzerine kurulu hayatlardı.fikir üreten teknoloji üreten i kısaca üreterek gelişen bir Türkiye'nin dünya da kime zararı varsa bilin ki o mihraklar bu kültürü bize aşıladı ve şu ana kadar da gayet de başarılı görünüyorlar.Bize düşen bu anlayışları yıkıp eski günlerimize dönmemizde çaba harcamak ve çalışmaktır..
Etiketler:
1929,
angus,
büyük buhran,
gençlik,
hayvancılık,
ilk çağ,
kendi kendine yetmek,
tahıl ambarı
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder