30 Ağustos

Bugün 30 ağustos zafer bayramı, aynı zamanda da 11 ayın sultanı ramazan bayramının birinci günü. Bu iki bayramı da , kadınıyla çocuğuyla , genciyle yaşlısıyla hep birlikte kutluyoruz ..
Bayramların bir özelliği vardır hep iyi dileklerde bulunulur...Öncelikle ben de bu çifte bayramda çifte mutlululuğun en güzelinin yaşanmasını diliyorum. Adet yerini bulsun diye !. ama bakıyorum ki sadece dilemekle kalıyorum!.. çünkü normal hayattaki sistem aynen devam etmekte ve hiç bir değişiklik olmamakta o zaman tüm bu iyi dilekler laftan ve yazıdan ibaret Kalıyorlar..

Bugünkü yazımnın konusu giderek heyecanını yitiren ve hatta unutulmaya yüz tutmuş olan bayramımız üzerine olacaktır. Ramazan bayramıyla ilgili düşüncelerimide sonraki yazılara bırakacağım ... Birinci dünya savaşında emperyalist devletler osmanlı devletinin topraklarına gözünü dikmiş ve anadoludaki stratejik konumları çoktan paylaşmaya başlamışlardı bile .. önlerinde pek engel gözükmüyordu , zaten teknolojik olarakta ekonomik olarakta fakir anadolu yurdundan kat be kat güçlüydüler.. amaçları doğrultusunda emin adımlarla ilerliyorlardı.. fakat hesaba katmadıkları büyük bir lider vardı ve bu lider ideali uğruna ölümü bile göze alabilmiş bir liderdi ... aynı zamanda halkını idealleri uğruna bilinçlendirip onlara da vatanları uğruna savaşmayı değil gelecek kuşakların daha iyi bir dünyada ve tam bağımsız bir vatanda yaşayabilmeleri için ölmeyi öğreten bir liderdir. tüm ulus misakı milli sınırları içerisinde emperyalizme karşı birlikte mücadele vermiş ve sonuç olarakta bize bu zaferleri yaşatabilmişlerdir.. kısa hatırlatmanın ardından 30 ağustos zafer bayramının aslında ne kadar da önemli olduğunun tekrar tekrar altını çizmek istiyorum .. bu zaafer yalnızca savaşın kazanılmasını sağlamadı aynı zamanda da çağdaş uygarlık seviyesine ulaşmadaki devrimlerin de yolunu açtı... ulusal kurtuluş savaşımız sadece bizle de sınırlı kalmadı !. bu savaş dünya çapında yankı uyandırdığından bağımsızlık mücadelesi veren tüm devletlerinde örneği olmuştur.. şimdi sizlere bir kaç soru sormak istiyorum. Bunca önemli şeyleri sıraladıktan sonra... tarihin tekerrürden ibaret olduğunun bilincinde olarak tarihten ders çıkarabilecekmiyiz ? hani giderek heyecanımızı yitiriyoruz ya .. hani giderek bu zafer unutulmaya yüz tutuyor gibi geliyor ya bana sormadan da edemiyorum !.. bu savaşın ulusal olmaktan öte evrensel nitelik kazanması bağımsızlık yolunda bir örnek oluşuna yani vatani değerimize sahip çıkabilecekmiyiz ?.. ya da son bir soru bu savaşın çağdaş uygarlık yolundaki yapı taşlarından biri olduğunun farkındamıyız ??