26 Ağustos 2011 Cuma

Anadolu İhtilali Yazı Dizisi-6

Sakarya Nehri'nin Doğusuna çekilen Türk Ordusu, M.Kemal Paşa'nın Başkomutan yetkileri ile donatılması sonucu büyük moral kazanmıştı..Ordu'da bulunan rütbeli subaylar,Paşa'nın askeri dehasına güveniyorlardı.O günlerde M.Kemal Paşa ile ilgili en önemli tespiti Dr.Rıza Nur Bey yapmıştır ; 'M.Kemal Paşa'yı gördükçe Türk'ün maneviyatı artıyor..! '

M.Kemal Paşa Başkomutanlık yetkileri ile o güne kadar hiç görülmemiş kararlar yayınlayıp halkı canıyla kanıyla savaşa dahil ediyordu.. Her hane Ordu'ya bir çift çorap dikmek zorundaydı..Evlerde bulunan tüm silahlar Ordu'ya teslim ediliyor, Baklagil,Tahıllar vb yemek yapmada işe yarayan gıda malzemeleri Ordu'ya belli oranlarda gönderiliyordu.. Millet bu emirleri adeta peygamber buyruğuymuş gibi kabullenip hemen yerine getirmişti.. Başkomutan, Milletin Harim-i İsmetine düşmanı gömmek için son hazırlıklarını başlatmıştı..
14 Ağustos tarihinde harekete geçen Yunan Ordusu Mangal Dağı ve Haymana istikametinden,Türk Ordusunu sıkıştırmaya çalışıyordu. Bu çevirme manevraları sürerken Sovyetler ise 24 tümenlik Müslüman ağırlıklı Ordu'yu hazır tutarak savaşın gelişimini bekliyordu.M.Kemal Paşa yenilmeden Enver Paşa kartını oynamak akıllıca olmazdı.. Yunan Ordusu kuşatmayı başaramayınca bu kez Haymana'dan yarma harekatına girişmişti.. Savaş kıyasıya bir şekilde 22 gün 22 gece sürecek,Ankara-Polatlı 'dan top sesleri duyulacak ama en nihayetinde Yunan Ordusu geri çekilmek zorunda kalacaktı.. M.Kemal Paşa ise 'Hattı müdafa yoktur sathı müdafa vardır.O satıh bütün vatandır' diyerek bilinen tüm savaş planlarını değiştirmiştir. Yunan Ordusu çekilirken tüm demiryollarını tahrip etmiş,köprüleri havaya uçurmuştur.. Geri dönüş yolundaki tüm yerleşim birimlerini ateşe vermiş 1 milyon sivil Türk evsiz-barksız,aç kalmıştı.. 
Yunanlılar bozguna uğratılmış ancak imha edilememişti.Türk Ordusunun gücü şimdilik buna yetmişti.. Hazırlıklar tüm hızıyla başlamış,mali güç sonuna kadar zorlanmış tüm kaynakalardan istifade edilmeye başlanmıştı.. Subay ve asker eğitimleri hızlandırılmış,Doğu ve Güney cephesindeki birlikler Baıtı cephesine kaydrılmaya başlanmıştı. Türk Ordusu ilk kez saldırıya geçecekti. Normal bir savaşta taaruz eden ordu, karşıdaki ordu'dan 3 kat kalabalık olmalıydı ancak askeri kuralların değil yüreğin ve stratejik planların geçerli olmaya başladığı bir savaşa dönmüştü bu mücadele.. Yaklaşık 1 yıllık hazırlıktan sonra Ordu saldırı gücüne ulaşmıştı.Bu süreçte Meclis'de ve halk'da sabırsızlıklar yaşanmış,çok kez sorunlar çıkarılmıştı.. Hazırlanan; 'Kurt Kapanı' savaş planı ile büyük riskler alınmış,paşalar arasında bile anlaşmazlık çıkmıştı,ancak 4 yıllık bir süreç sonunda ancak Türk Ordusu bu kadar hazır hale gelebilmişti ve bu işin artık bitirilmesi gerekiyordu,riskli de olsa bu planın uygulanmasından başka seçenek bulunmuyordu..Yunan Ordusuna en güçlü olduğu bölgeden saldırılacaktı..Bu M.Kemal Paşa'nın hayatı boyunca prensip edindiği bir kuraldı ; 'Düşmana en güçlü olduğunu düşündüğü yerden saldırmak..'
89 yıl önce bugün 26 Ağustos Sabahı M.Kemal Paşa ve Kurmayları tüm ihtişamları ile Afyon-Kocatepe'de hazır bulunuyorlardı..Dış dünya ile iletişimimiz kesilmişti,saldırıdan İngilizlerin haberdar olup Yunanlıların yardımına koşmasını bu şekilde engelleyecektik..05.30'da topçu ateşimiz ile Büyük Taaruz başlamıştı.. Yunan Başkomutanu Hacı Anesti İzmir'den savaşı yönetmeye çalışınca görevden alınmış yerine atanan General Trikupis ise Ordumuza esir düşmüştü.. Savaş Yunanlılar için tam bir felakete sebep olacak,Yunanlılar sadece bu taaruz'da 100 binden fazla kayıp vereceklerdi..9 Eylül'de süvarilerimizin Fahrettin Altay Paşa komutasında İzmir'e girmeleriyle savaşın sonu gelecekti..Ölmüş denilen Türkler yeniden tarih sahnesine çıkmışlarıdı..  'Büyük Felaket ' olarak Yunan Tarihine geçecek bu olaydan sonra ülke'de yıllar süren bir iç karışıklık başlayacak defalarca rejim değişecek,darbeler yaşanacaktı..İngiliz Başbakanı Lloyd George, başından beri maddi-manevi her desteği verdiği Yunanlıların yenilmesi üzerine muhalefetin sert eleştirilerine hedef olunca Meclis kürsüsüne çıkıp kısa bir açıklama yapacaktı ;

"Yüzyıllar nadir olarak dahi yetiştirir. Şu talihsizliğimize bakın ki, o büyük dahi çağımızda, Türk milletine nasip oldu."  


 Bu açıklamanın ardından hem istifa eden Lloyd Goerge hem de lideri olduğu liberal hareket bir daha iktidara gelemeyecekti.. 

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder