Takvimler 21 şubat 2008 saat 19.00'ı gösterdiğinde Türk Silahlı Kuvvetleri ; Irak'ın Kuzeyine sınır ötesi harekat'a başlamıştı.. Haber'in bir özel televizyon kanalın'da verilmesiyle beraber, harekat Batı başkentlerine bomba gibi düşmüştü.. Türkler dediklerini yapmış,kendilerine yönelen terörün kökünü kazımak için NATO ve BM sözleşmelerinden doğan haklarını kullanarak 'yasal' harekata başlamıştı.. Ancak yasal olması bu harekata meşruluk kazandırcakmıydı?
O zamana kadar Türkiye'ye terörle mücadelede çeşitli destekler veren 60 yıllık stratejik ortak ABD ve Irak'ta konuşlanmış Koalisyon ülkeleri o bölgedeki çıkarları ve K.Irak'taki bölgesel yönetimi kırmamak için Türkiye'ye karşı bir tutum içine girmişlerdi.. Ancak bunu Türk Devletine ve kamuoyuna sorun çıkarmadan hissettirerek bu harekatı en kısa zamanda ve çap'ta sonlandırmak istiyorlardı.. İşte tam bu sırada birden sert tutumu ile Batı basını beliriverdi ; Küresel güçlerin çıkarları doğrultusunda Türkiye'nin aleyhinde yazılar yazıyorlar adeta aba altından sopa gösteriyorlardı ;
İndependet : 'Irakın yeniden işgali!!'
Financıal Tımes : ' Türkler yüzünden bölgedeki istikrar zarar görüyor! '
Guardian : ' Türklerin bu anlamsız tutumu Iraklı Kürtlerle arasını açacak!' derken
BBC ise Israrla terörist ifadesi kullanmaktan kaçınıyor, pkk lıları 'asi,gerilla' olarak sunuyordu
** Anlaşılıyordu ki küresel güçler kendilerini artık basın aracılığı ile ifade ediyorlardı..
2011 yılına geldiğimizde ise Arap Bahar'ının etkisiyle Suriye'deki olayların şiddetlenmesiyle birlikte Batı basının tutumu tekrar dikkat çeker hale gelmişti.. Türkiye'nin birkaç yıl önceki haklı ve yasal müdahalesine karşı çıkan Batı basını şimdi söz birliği yapmışçasına Türkiye'yi öve öve bitiremiyor,Suriye'ye girmesini telkin ediyorlardı..
Guardian : 'Türkiye,Suriye'ye bizim veremediğimiz mesajları veriyor'
Tımes : 'Erdoğan feraset sahibi bir kişidir.. Türkiye'nin çıkarları için Suriye'ye askeri harekattan çekinmeyecektir'
BBC : ' Esad'ı ancak Türkler durdurabilir..'
Los Angeles Tımes : 'Suriye'de akıtılan kan Türkiye'ye hakarettir..' diyordu..
Küresel güçler çıkarları doğrultusunda gene basını kullanmaya başlamışlardır.. Bu durumun görünmeyen bir tehlikeside şudur; dünyadaki bir çok haber ajansı ülkelerine gelişmeleri bu büyük batılı medyalardan alarak duyurmaktadırlar.. Yani dünya kamuoyu şu anda Türkiye'nin Suriye'ye gireceğine inandırılıyor, Türkiye bu harekatı yapmaya mecbur bırakılmaya çalışılıyordur..
Yapılması gereken acilen Dünya ülkelerinde basın büroları açarak bu gibi konularda Ülkemizin çıkarlarını savunmaya muktedir olmaktır,bu 21.yy dünyasının gereğidir..
Sence Bizim hükümette basını kullanmıyormu?
YanıtlaSilDeğerli okuycum.hükümetimizin bunu batılı meslektaşları gibi yaptığına inanmıyrum çünkü ülkemiz basınının uluslararası arenada bu kadar ses getirici olduğuna inanmıyorum.. Ancak her hükümet gibi bizim hükümetimizde çeşitli konularda görüşlerini kendisine yakınlığı ile bilinen medya kuruluşlarından 'sızdırarak' kamuoyu ile paylaşabilir.. Ahmet Ceylan
YanıtlaSil