17 Ağustos 2011

Bugün 17 Ağustos 2011. Hepinizin bildiği gibi 17 Ağustos depreminin yıl dönümü. Bu hazin olayda hayatını kaybeden insanlarımıza Allah’dan rahmet yakınlarına başsağlığı diliyorum.

Tam da depremin acısını bir kez daha yaşarken Hakkâri-Çukurca’dan gelen şehit haberleri acımızı ikiye katladı.

 Siz de biliyorsunuz ki son dönemlerde meydana gelen şehit haberlerine sıradan bir olay gibi alıştık veya alıştırıldık. Futbolda şike haberlerinden sonra ülkemizin bağrına bir kor gibi düşen şehitlerimizin acı haberlerini ana haber bültenlerinde kısaca izledik!

Sıklaşan bu haberlere siyasi otorite geç de olsa kayıtsız kalamadı. Fakat yapılan açıklama tatmin etmedi. Çünkü başbakan Erdoğan bu işi ramazan dam sonraya bıraktı. Oysa terörle mücadelede ramazan-kurban mana olamazdı.

Bu terör olayları aslında 12 Haziran seçimlerinden önce meydana gelecekti. Fakat AKP hükümeti durumun farkına vardı ve ateşkes sağlandı. Bu öyle veya böyle yapıldı oraya pek girmek istemiyorum. Ateşkesin nedeni Doğu ve Güneydoğu’da AKP-BDP çekişmesiydi. Bu ateşkesle iktidar partisi o bölgede bdp ye karşı oyların çoğunu aldı.

Ama terör gerçek yüzünü göstermekten geri kalmadı ve vatan evlatları kurban edildi. Ben çok merak ediyorum diğer dünya devletleri bir binbaşının da aralarında bulunduğu on iki askerini ve son bir ayda otuz silahlı kuvvet mensubunu kaybetse taş üstünde taş gövde üstünde kelle bırakır mıydı? Bence bırakamaz çünkü dünyada teröre ve yandaşlarına tek müsemma gösteren ülke bizimkisi.

Devlet kademesinden gelen tüm resmi açıklamaların bence hiçbir ciddiyeti yok artık. Başbakan Diyarbakır’dan gelen 13 şehitten sonra da aynı açıklamaları yaptı ama hiçbir girişim ve sonuç alınacak operasyon yapılmadı. Ayrıca işin başka boyutu da olabilir o da şu; ABD’nin başını çektiği batılı devletlerin Türkiye’yi terör örgütünü kullanarak Suriye’nin de içinde bulunduğu bir sınır ötesi operasyona zorlamak!!

Ne olursa olsun gidenler geri gelmiyor ve ateş düştüğü yeri yakıyor. Tamam devletin üstünde hiçbir güç yoktur ama devlet kademesinin yaptığı açıklamalar artık kimseyi tatmin etmiyor. Bıçak kemiğe dayanana kadar nerelerdeydiniz?

Şehitlerimize Allah’dan gani gani rahmet şehit ailelerine başsağlığı diliyorum. Vatan size minnettardır.